Terk Edilmiş Ev
Kasabanın dışında, terkedilmiş bir ev vardı. İnsanlar oradan uzak dururdu; çünkü yıllar önce içinde yaşayan adam bir gece ansızın ortadan kaybolmuştu yani en azından söylentiler böyleydi, ama yinede kimse o adama ne olduğu bilmiyordu, sadece geride tozlu odalar ve kilitli bir sandık kalmıştı.
Bir akşam, Ahmet ve arkadaşı Ömer, evi keşfetmeye karar verdi. Fener ışıklarıyla duvarları aydınlatırken içerideki ağır havayı soludular. Evin içinde eski eşyalar, kırılmış aynalar ve rüzgârın sesinin fazla geldiği dar koridorlar vardı.
En sonunda bodruma açılan bir kapı buldular. Kapı hafifçe aralıktı. Ahmet, elini kapıya koydu ve iterek açtı. İçeride bir masa, masanın üzerinde ise paslanmış bir anahtar duruyordu. Ömer, “Belki de o sandığın anahtarıdır,” dedi fısıldayarak.
Yukarı çıktıklarında sandığı bulmaları uzun sürmedi. Anahtarı yerine taktılar, bir klik sesi duyuldu ve kapağı kaldırdılar. İçinde, eski bir mektup vardı. Mektupta kötü bir yazıyla yazılmış tek bir cümle vardı:
''Arkanıza bakmayın''
Ahmet ve Ömer donup kaldı. Ahmet istemsizce başını arkaya çevirdi ve gözleri büyüdü. Ömer, Ahmet’in ifadesini görünce dönmemek için kendini zor tuttu. Ancak arkalarından gelen derin nefesi hissettiklerinde artık çok geçti...
Ürkütücü. Hikaye planının geliştirilmesi gerekir. Ben sizden bu hafta kahraman bakış açısıyla yazılmış bir hikaye istemiştim. Sen ilahi bakış açısıyla yazmışsın.
YanıtlaSil