Kayıtlar

Haziran, 2025 tarihine ait yayınlar gösteriliyor

Yıl Sonu değerlendirmesi

Bu yıl, liseye adım attığımız ilk yıldı ve açıkçası başlarda zorlandım. Yeni bir okul, yeni arkadaşlıklar ve derslerin ağırlığı derken alışmak zaman aldı. Ancak zamanla bu tempoya uyum sağladım ve şimdi geriye dönüp baktığımda kendimi hem akademik hem de kişisel olarak geliştirdiğimi söyleyebilirim. Dersler açısından bakarsam, en çok zorlandığım dönem yılın başlarıydı. Konular daha yoğundu ve sınavlar da daha ciddiydi. Buna rağmen düzenli çalışmaya başlayınca işlerin kolaylaştığını fark ettim. Edebiyat dersi genel olarak verimliydi. Bazı haftalar ders biraz sıkıcı geçse de, metinleri çözümlemek ve yazarların düşünce dünyasını anlamaya çalışmak benim için ilginçti. Özellikle bazı tartışma konuları derse olan ilgimi artırdı. Zamanla edebiyatın sadece dil ile alakalı olmadığını, aynı zamanda düşünce ve ifade gücüyle ilgili olduğunu da daha iyi anladım. Diğer derslerde de elimden geleni yapmaya çalıştım. Bazı derslerde daha başarılı oldum, bazı konularda ise eksiklerim olduğunu fark ett...

Kurban Bayramı Hikaye

 Ahmet, sekiz yaşında neşeli bir çocuktu. Bayram sabahı erken kalktı, en sevdiği temiz gömleğini giydi. Annesi ve babasıyla birlikte kurban kesilecek, etler mahalledeki ihtiyaç sahipleriyle paylaşılacaktı. Ahmet, bayramın sadece yeni kıyafetler ve verilen bayram harçlığından ibaret olmadığını biliyordu. Bayram, paylaşmak demekti. Mahallelerinde yalnız yaşayan yaşlı bir amca vardı: Mehmet Amca. Ahmet’in ailesi her bayram ona et ve yiyecek götürürdü. Bu bayramda Ahmet, annesine dönüp, — Mehmet Amca için biraz daha fazla paylaşalım mı? diye sordu. Annesi gülümseyerek, — Tabii oğlum, bayramın en güzel yanı bu, dedi. Çünkü bayram, sevgi ve paylaşmaktır. Ahmet ve ailesi Mehmet Amca’nın kapısını çaldılar. Mehmet Amca şaşırmış ama çok mutlu olmuştu. Gözlerinden mutluluk yaşları süzüldü. Ahmet, — Bayramınız kutlu olsun amca, dedi. O gün Ahmet, bayramın gerçek değerini bir kez daha anlamıştı