Empati hakkında hikaye
Mert, okuldan çıkıp otobüs durağına doğru yürüyordu. Hava soğuktu ve sert bir rüzgar esiyordu. Durağın köşesinde, eski kıyafetler giymiş bir çocuğun yere çömelmiş beklediğini fark etti. Elleri ceplerinde, ayakkabıları yırtıktı. Çocuğun titrediğini görünce, Mert bir an durdu. Yanına yaklaşıp, “Üşüyor musun?” diye sordu. Çocuk başını kaldırdı ve çekingen bir şekilde başını salladı. Mert, ellerini montunun cebine soktu. Sabah annesi ona bir çift eldiven vermişti. Ellerini sıkıca sarıyordu ama o, evine gidince sıcak çay içebileceğini biliyordu. Bu çocuk ise belki de eve bile gitmeyecekti. Eldivenlerini çıkarıp çocuğa uzattı. “Bunlar çok sıcak tutuyor. Ellerini korur,” dedi gülümseyerek. Çocuk şaşkın bir şekilde baktı, sonra gülümsedi. “Gerçekten mi? Ama senin de ihtiyacın var.” “Ben dayanabilirim,” dedi Mert. Çocuk eldivenleri giydi, yüzü biraz olsun canlandı. O an Mert, empati kurmanın ne demek olduğunu gerçekten anladı.